17 Ekim 2009 Cumartesi

TELEFON OLMASAYDI…


TELEFONUN BULUNUŞU
İskoçyalı bir bilim adamı olan Alexander Graham Bell, 1847´de Edinburg´da doğdu. Eğitimini, Edinburg ve Londra´da tamamladı
Bundan sonra yoğun ve yorucu bir çalışma içine girdi. Bir süre sonra sağlığı bozuldu. Babasının ısrarı üzerine ana vatanını terk ederek Kanada´ya göç etti. Burada bilgisini ve yeteneğini çevresine kabul ettirdi. Oradan Boston Üniversitesi pro­fesörlüğüne atandı
Bell ve yardımcısı Vatson, bir evin odasında gece gündüz çalıştılar. Amaçları, yeni bir buluşu gerçekleştirmekti
Bell. bir gün atölyesinde uzun süre çalıştı. Sonunda amacına ulaştığını anladı. Elindeki aracı ağzına tutarak, aşağıda çalışan yardımcısına seslendi: "Bay Vatson, buraya geliniz lütfen! Sizi görmek istiyorum!" Evin mahzeninde elindeki aracı kula­ğına yapıştırıp dinleyen Vatson çok şaşırdı. Bir çocuk heyecanıyla merdivenleri çif­ter çifter atlayıp yukarı koştu. Soluk soluğa Bellin bulunduğu odaya daldı:
— Dediklerinizi duydum! Söylediğiniz duyuluyordu! diye haykırdı.
Aleksander Graham Bell, telefonu bulmuş ve insanlık tarihinde yeni bir çığır açmıştı. O yıl Bell, Philadelphia fuarında telefonu sergiledi. Ne var ki bu araçla pek ilgilenen olmadı. Fakat bir gün, fuarı gezen Brezilya İmparatoru Don Pedro ahizeyi eline aldı. Telin Öbür ucundaki Bellin konuştukları duyuluyordu.
"Aman Tanrım!" diye haykırdı imparator. "Konuşuyor bu!" İşte o andan sonra telefon, fuarın şeref köşesinde yer aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder